kayıtsız

kayıtsız
طلق

Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • kayıtsız — sf. 1) Kaydı yapılmamış, deftere veya yazıya geçirilmemiş olan 2) Aldırmaz, ilgisiz, umursamaz, lakayıt Sert, çabuk unutan kayıtsız bir asker durumu alacaktı. H. E. Adıvar 3) mec. Bir şarta bağlı olmayan Birleşik Sözler kayıtsız şartsız Atasözü,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kayıtsız şartsız — zf. Hiçbir şart ve bağı olmaksızın Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Anayasa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kayıtsız kalmak — önem vermemek, umursamamak Halk, nice silik insanların en yüksek mertebelere çıkmasına kayıtsız kalır. Y. K. Beyatlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kayıtsız olmak — 1) kaydedilmemiş veya yazıya geçirilmemiş olmak 2) mec. ilgisiz, umursamaz, önem vermeyen durumda bulunmak Ev sahipleri misafirlerini tanıştırmakta pek kayıtsız olduklarından ben kendimi kıza tanıttım. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BÎ-GÂNE — Kayıtsız. Alâkasız. * Aldırışsız. Yabancı. Dünya ile alâkayı kesmiş olan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BÎ-KAYD — Kayıtsız, şartsız. *Alâkasız, aldırmaz …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BİLÂ-KAYD U ŞART — Kayıtsız şartsız …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • FERAG-I KAT'Î — Kayıtsız şartsız yapılan ferag …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • LÂKAYD — Kayıtsız. Alâkasız. Karışmayan. Kıymet ve ehemmiyet vermeyen. Aldırış etmeyen …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • LÂKAYDANE — Kayıtsız ve alâkasızca. Mühimsemiyerek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ÂMİR-İ MUTLAK — Kayıtsız şartsız herşeye hâkim olan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”